Yurt Dışı Yatırımlar 2025 Vizyonu: Büyümeye Devam Ediyor

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Yurt Dışı Yatırımlar İş Konseyi Başkanı Kübra Orakçıoğlu Kazan’ın verdiği bilgilere göre, Türk sermayesinin yurt dışına yapmış olduğu yatırımların seyriyle ilgili önemli gelişmeler yaşanıyor. Kazan, dünyada doğrudan yabancı yatırımların dalgalı seyrettiğini belirtirken, özellikle Trump’ın politikalarının etkisiyle farklı yönelimlerin beklenebileceğine dikkat çekti.

Geçmiş yıllara göre 2024 yılına ilişkin detaylı veriler henüz açıklanmadığı için 2023 yılına odaklanan Kazan, “2023 yılında en çok yatırım yapılan ülkeler ABD, Brezilya ve Kanada oldu. Ancak 2024’te Almanya öne çıktı. Türk yatırımlarının ABD’de artacağını düşünüyoruz, özellikle Trump’ın Türkiye’ye karşı ılımlı tavrı bu konuda olumlu etki yapabilir. Dijitalleşme arttıkça ABD’ye yönelim de artıyor” şeklinde konuştu.

Yurt dışı yatırımların 2025’te yüzde 5-10 civarında artış göstereceğini öngören Kazan, bu artışın farklı ülkelerde gerçekleşebileceğini belirtti. Ayrıca, genç girişimcilerin de yurt dışına yatırım konusunda istekli olduğunu vurgulayan Kazan, “Start-up’lar kendi ülkelerinde şirket kurarken aldıkları desteğe göre İngiltere, ABD gibi ülkelere gitmeyi tercih ediyorlar” dedi.

Türk şirketlerinin en çok yatırım yaptığı ülkeler arasında Hollanda’nın ilk sırada olduğunu belirten Kazan, coğrafi konum, lojistik avantajlar ve vergi avantajlarının bu tercihte etkili olduğunu ifade etti. Ayrıca, yurtdışındaki doğrudan yatırımların toplam sermaye pozisyonunun 57,9 milyar dolara ulaştığını belirten Kazan, hizmet sektörünün yatırımların büyük bir bölümünü oluşturduğunu ve Avrupa ülkelerinin yatırımların yaklaşık yüzde 65’ini kapsadığını aktardı.

Sonuç olarak, Türk sermayesinin yurt dışına yönelik yatırımlarının gelecek yıllarda da artış göstermesi bekleniyor. Genç girişimcilerin de bu alanda aktif rol oynaması ve farklı ülkelerdeki potansiyellere odaklanması sektörün büyümesine katkı sağlayabilir. Yatırım yapılacak ülkelerin belirlenmesinde ise coğrafi, ekonomik ve stratejik faktörlerin yanı sıra dijitalleşme ve genç nüfusun etkisi göz önünde bulundurulmalıdır.