İnşaat sektöründe yaşanan sıkıntılar son hızla devam ediyor. Belediye harçları da artık kontrolsüz bir şekilde yükselişe geçti. İnşaat malzemelerinin fiyatları da gözle görülür şekilde artmaya devam ediyor. İnşaat işçileri ise her geçen gün daha da zor bulunur hale geliyor. Bu durum müteahhitleri oldukça bıktırmış durumda. Aylar hatta yıllar süren inşaat ruhsatı süreçleri de işleri aksatıyor. Beton lobisinin filmleri de müteahhitleri oldukça rahatsız ediyor. Bu sebeplerden dolayı birçok müteahhit konut yapmayı bırakma kararı aldı.
**Küçük Müteahhitlere Destek Şart!**
Özellikle Emlak Konut ile ortak iş yapan büyük müteahhitler dışında, konut üreterek yüksek karlar elde etmek neredeyse imkansız hale geldi. Ülkemizde her yıl 650 bin civarında evliliğin gerçekleşmesi ve 1 milyonun üzerinde doğum olması, konut üretiminin önemini bir kez daha ortaya koyuyor. Ancak maalesef, küçük ve orta ölçekli müteahhitlik desteklenmediği için sürekli hor görülüyor. Oysa ki, büyük şehirlerde dönüşüm genellikle küçük çaplı müteahhitler tarafından gerçekleştiriliyor. Ancak bu müteahhitler kar edemedikleri için sektörden çekilmek zorunda kalıyor. Eğer bu duruma bir çözüm bulunmazsa, yaklaşan Marmara depreminde birçok insan enkaz altında kalabilir.
**Vergi Düzenlemeleri ve Konut Sorunu**
Konut alımının zorlaştığı bir dönemde, hükümetin getirdiği yeni vergi düzenlemeleri müteahhitleri ve konut alıcılarını daha da zor durumda bırakıyor. Yüksek kredi faizleri ve artan daire fiyatları zaten konut almayı güçleştirmişken, yeni vergi düzenlemeleriyle durum daha da vahim bir hal alıyor. Bu gidişle, yıllardır dönüştürülemeyen çürük binaların bekleyişi 30 yıl daha sürebilir. Daire satışlarının gerçek rakamlarla gösterilebilmesi için vergi sisteminde değişiklik yapılması gerekiyor. Ancak maalesef birçok kalemin faturalandırılamaması sorunu da halen çözüme kavuşturulabilmiş değil.
**Çözüm Önerileri ve Sonuç**
Konut sorununun çözümü için bazı adımların atılması gerekiyor. Ülke gerçeklerine uygun bir vergi sistemi oluşturulmalı, inşaat harçları düşürülmeli ve kıymetli hazine arazilerinde sosyal konut üretimine ağırlık verilmelidir. Ayrıca inşaat ruhsatı süreçlerinin hızlandırılması ve imar sorunlarının çözülmesi de elzemdir. Küçük çaplı müteahhitlere destek verilmesi, yabancı işçi getirilmesi ve uygun kredi imkanlarının sunulması da sektörü canlandırabilir. Ancak tüm bu adımların atılması ve sorunlara köklü çözümler üretilmesi gerekmektedir. Eğer bu adımlar atılmazsa, inşaat sektöründeki sıkıntıların artarak devam edeceğini söylemek mümkündür.
