Yeni Sosyal Konut Projesi: Konut Sahipliği ve İnşaat Hedefleri

Konut ihtiyacının karşılanması ve dar gelirli vatandaşların konut sahibi olmalarının kolaylaştırılması amacıyla Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından başlatılan sosyal konut seferberliği, Türkiye genelinde büyük bir ilgiyle karşılanıyor. Bakan Murat Kurum’un imzasıyla 81 ilin valiliklerine gönderilen genelge ile sosyal konut yapılabilecek arazilerin belirlenmesi talimatı verilirken, bu adımın önemi ve hedefleri Altın Emlak Global Genel Müdürü Mustafa Hakan Özelmacıklı tarafından değerlendiriliyor.

Sosyal Konut Projeleri: Konut Sahipliği Oranına Etkisi

Özelmacıklı, sosyal konut projelerinin konut kira ve satışlarındaki fiyat artışlarının enflasyon üzerindeki olumsuz etkilerini gidermeye yönelik, konut arzını artırıcı ve konuta erişimi kolaylaştırıcı uygulamalar olduğunu vurguluyor. Bu projelerin, salgın döneminde daralan konut arzını hızla artıracağını, depremin oluşturduğu konut stokundaki kayıpların telafisine yönelik yeni sosyal konut projelerinin geliştirileceğini belirtiyor. Özelmacıklı ayrıca, dar ve orta gelirlilere yönelik toplam konut sayısının On İkinci Kalkınma Planı dönemi sonuna kadar 500 bin seviyesine ulaşması hedefleniyor.

Türkiye’de Konut Sahipliği Oranı ve TOKİ Projeleri

TÜİK verilerine göre, 2023 yılı Eylül sonu itibarıyla Türkiye’de toplam konut sayısının 41,3 milyon olduğunu belirten Özelmacıklı, fertlerin yaklaşık yüzde 56,2’sinin kendilerine ait bir konutta yaşadığını, yüzde 27,8’inin ise kiracı statüsünde olduğunu ifade ediyor. TOKİ tarafından yürütülen projelerin, özellikle dar gelirli vatandaşların konut sahibi olmalarını sağlayarak, konut sahipliği oranını artıracağını dile getiriyor. Bu projelerin, vatandaşlara modern, güvenli ve uygun fiyatlı konutlara erişimini sağlayarak, Türkiye’nin konut sektöründeki dönüşümüne katkıda bulunacağını söylüyor.

Nüfusa Göre Konut Planlaması ve Arazi Seçimi

Kent merkezleri ve ilçelerde, nüfus yoğunluğuna göre konut sayılarının belirlendiğini aktaran Özelmacıklı, nüfusu 10 binin altında olan yerleşim yerleri için en az 100 konut, nüfusu 10 binden fazla olan ilçeler için ise en az 500 konut yapımının planlandığını açıklıyor. Uygun arazilerin belirlenmesinde altyapı ve ulaşım olanaklarına yakın, tarım, orman veya sit alanı gibi kısıtlamalar içermeyen arazilerin tercih edildiğini belirtiyor. Arazi seçiminde, sadece büyüklüğün değil, arazinin eğimi, yerleşime uygunluğu ve topoğrafik yapısı gibi teknik detayların da dikkate alındığını vurguluyor. Valiliklerden, mülkiyet sınırlarının sayısal verileri, imar planları, jeolojik-jeoteknik etüt raporları ve halihazır haritalar gibi teknik belgelerin talep edildiğini aktarıyor.

Konut Üretim Süreci ve Devlet Destekli Projeler

Altın Emlak Global olarak, 26 yıllık tecrübemiz ve 150’ye yakın franchise işletmemizle Türkiye’nin önde gelen gayrimenkul markalarından biri olarak, konut sektörüne yönelik devlet destekli projelerin öneminin farkında olduğumuzu belirtiyoruz. Sosyal konut projelerinin, hem konut arzını artırarak hem de dar gelirli vatandaşların konut sahibi olmalarını kolaylaştırarak büyük bir adım olduğuna inanıyoruz. Bu süreçte tüm temsilcilerimizle bu projelerin hayata geçirilmesi ve vatandaşlarımızın modern, güvenli ve uygun fiyatlı konutlara erişimini sağlamak için destekler sunmaya devam edeceğiz. Türkiye’nin konut sektöründeki dönüşümüne katkıda bulunmaktan gurur duyuyoruz.

Bu projelerin, Türkiye’nin genel konut ihtiyacını karşılayarak dar gelirli vatandaşların konut sahibi olmalarını kolaylaştırmayı hedeflediğini belirtmek mümkün. Bu kapsamda, Bakanlığın 2025 yılına kadar 81 ili kapsayan yeni sosyal konut kampanyası başlatacağı ve deprem bölgesinde 453 bin bağımsız bölümün teslim edilmesini hedeflediği biliniyor. Ayrıca, daha önceki 250 bin sosyal konut projesinde inşaatların ve ihalelerin devam ettiği biliniyor.