Kolon Kesme Suçu: Yaşamsal Riskler ve Yasal Sorumluluklar
6 Şubat 2025, Kahramanmaraş ve çevresinde yaşanan depremlerin acı hatıralarını tazelemeye devam ediyor. Depremler, taşınmazlarda yapılan kolon kesme eylemlerinin yarattığı hasarları bir kez daha gündeme getirerek, “deprem değil, bina öldürür” gerçeğini vurguluyor. Kolonlara zarar verilmesi, binaların dayanıklılığını azaltarak depremlerde ciddi kayıplara yol açabiliyor. Bu konuda önemli uyarılarda bulunan Avukat Baran Usanmaz, kolonlara zarar verenlerin taksirle ölüme sebebiyet verme suçuyla karşı karşıya kalabileceklerini belirtiyor.
Depremler açısından riskli bir coğrafyada bulunan Türkiye, deprem gerçeğiyle sık sık yüzleşiyor. Özellikle Doğu Anadolu Fay Hattı, Batı Anadolu Fay Hattı ve Kuzey Anadolu Fay Hattı gibi büyük fay hatlarının üzerinde bulunması, ülkeyi sürekli deprem riski altında tutuyor. Son olarak 6 Şubat 2023’te Kahramanmaraş ve çevre illerinde yaşanan “asrın felaketi” nitelendirilen depremler, on binlerce insanın hayatını kaybetmesine ve milyonlarca insanın yaşamını derinden etkilemesine neden oldu.
Yıkımın Ardındaki Tehlikeler
Bu felaketin ardından yapılan incelemelerde, binaların yıkılmasının en önemli nedenlerinden birinin kolonlara zarar verilmesi olduğu belirlendi. Özellikle zemin katlarda bulunan dükkan sahipleri veya tadilat yapanlar, mekanlarını genişletmek veya daha kullanışlı hale getirmek amacıyla kolonlara zarar veriyor. Ancak, bu tür müdahaleler binaların dayanıklılığını ciddi şekilde azaltarak, depremlerde büyük risk oluşturuyor.
Avukat Baran Usanmaz, kolonlara zarar vermenin sadece o binada yaşayanları değil, tüm toplumu tehdit eden ciddi bir suç olduğunu vurguluyor. Kolon kesen kişilerin olası kasıtla öldürme suçundan yargılanabileceğini belirten Usanmaz, bu tür eylemlerin Türk Ceza Kanunu’na göre ciddi yaptırımlarla karşı karşıya kalabileceğini ifade ediyor.
Yasal Sorumluluklar ve Çözüm Yolları
Türk Ceza Kanunu’nun ilgili maddeleri, imar kirliliğine neden olan eylemleri düzenliyor ve bu kapsamda kolonlara zarar vermenin suç olduğunu belirtiyor. Bu tür eylemlerin cezai yaptırımları, yapılan zararın niteliğine ve sonuçlarına göre değişiklik gösterebiliyor. Kolon kesme eyleminin tespiti durumunda, hukuki süreçlerin başlatılması ve gerekli önlemlerin alınması büyük önem taşıyor.
Eğer bir binada kolon kesilmesi veya hasar verilmesi şüphesi varsa, bu durumun yetkililere bildirilmesi gerekiyor. Kolon kesme eylemlerine ilişkin delillerin toplanması ve hukuki sürecin başlatılması, benzer eylemlerin önlenmesi ve toplumun güvenliği açısından büyük önem taşıyor. Bu süreçte, bilirkişi raporları ve mahkeme kararları, yapıların güvenliği ve deprem riski açısından kritik bir rol oynuyor.
Kolon kesme eylemleri, sadece bireylerin değil, tüm toplumun güvenliğini tehlikeye atan ciddi suçlar arasında yer alıyor. Bu tür eylemlerin yasal yaptırımlarının ciddiyeti, kolonlara zarar verenleri ve bu tür eylemleri önlemeyi hedefleyen tüm paydaşları daha dikkatli ve sorumlu davranmaya teşvik ediyor. Türkiye’nin deprem riski altında olduğu gerçeğiyle yüzleşirken, yapı güvenliği konusunda alınacak her önlemin hayat kurtarıcı olabileceği unutulmamalıdır.












