Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) Başkanı M. Erdal Eren, 6 Şubat 2023’te Kahramanmaraş merkezli depremlerin yıl dönümünde yaptığı açıklamada, deprem kuşağında yer alan ülkemizde yeni acılar yaşanmaması için afet öncelikli kentsel dönüşümün hızla gerçekleştirilmesi gerektiğini vurguladı. Kahramanmaraş merkezli depremlerde hayatını kaybeden 53 binden fazla vatandaşın acısını hala yaşadıklarını belirten Eren, “Yeni acılar yaşanmaması adına ihtiyaç duyulan dönüşüm için devlet tarafından arsa maliyetlerini düşürecek adımların atılması, finansman kolaylığı ve sektörün yaşadığı nitelikli ara eleman sıkıntısı ile ilgili köklü reformların yapılması beklenmektedir.”
Türkiye Müteahhitler Birliği Başkanı Erdal Eren, Kahramanmaraş merkezli depremlerin yıl dönümünde yaptığı açıklamada, deprem kuşağında yer alan ülkemizde yeni acılar yaşanmaması için afet öncelikli kentsel dönüşümün önemine dikkat çekti.
Türkiye’nin Kentsel Dönüşüm İhtiyacı
Türkiye, 6 Şubat 2023’te Kahramanmaraş merkezli depremlerle büyük bir felaketle karşılaştı. Binlerce vatandaşın hayatını kaybettiği ve milyonlarca insanın evsiz kaldığı bu afetin yıl dönümünde, ülke olarak yaşanan acının hala tazeliğini koruduğu belirtiliyor. Deprem kuşağında yer alan Türkiye’nin, afetlerle baş etme ve yeni acılar yaşamama adına kentsel dönüşüm sürecini hızlandırması kaçınılmaz bir zorunluluktur.
Kentsel dönüşüm, sadece inşaat sektörü için değil, tüm toplum için hayati bir sorumluluktur. Güvenli şehirler inşa etmek için kamu ve özel sektörün iş birliği içinde çalışması gerekmektedir. Depreme dayanıklı bir gelecek inşa etmek için bugünü ve yarını düşünerek hareket etmek önemlidir. Türkiye’de her yıl ortalama 800 bin ila 1 milyon yeni konuta ihtiyaç duyulurken, deprem sonrası bu rakama ek olarak 650 bin yeni konut ihtiyacı ortaya çıkmıştır. Yaklaşık 6-7 milyon konutun risk taşıdığı ve yenilenmesi gerektiği düşünüldüğünde, afet odaklı dönüşümün ertelenemez bir gerçek olduğu açıktır.
Sektörün Beklentileri ve Çözüm Önerileri
Türkiye Müteahhitler Birliği Başkanı Erdal Eren, kentsel dönüşüm sürecinde devletin arsa maliyetlerini düşürecek adımlar atmaya, finansman kolaylığı sağlamaya ve sektörde yaşanan nitelikli ara eleman sıkıntısına köklü reformlar yapmaya ihtiyaç olduğunu belirtti. Bu tür adımların atılması, kentsel dönüşüm sürecini hızlandırarak yeni acıların yaşanmasını önleyebilir.
Kentsel dönüşümün, Türkiye’nin geleceğini korumak adına hayati bir adım olduğu unutulmamalıdır. Devlet, özel sektör ve toplumun iş birliği içinde hareket ederek, daha güvenli, sürdürülebilir ve yaşanabilir şehirler inşa etme hedefine ulaşabilir. Bu süreçte alınacak her önlem, Türkiye’nin depremlere karşı direncini artırarak geleceği için önemli bir adım olacaktır. Türkiye’nin kentsel dönüşüm sürecinde atacağı adımlar, ülkenin geleceği için kritik bir rol oynayacaktır.