İstanbul’da Trafik Sorunu ve Çözüm Önerileri

2025 yılı için trafik yoğunluğunda beklenen yüzde 5’lik artış, ISSD Yönetim Kurulu Başkanı Çağrı Yüzbaşıoğlu tarafından açıklandı. Nüfus artışına bağlı olarak bireysel araç kullanımının hızla arttığı metropollerde, özellikle İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük şehirlerde alarm zilleri çalıyor.

Yüzbaşıoğlu, bireysel araç kullanımının çevresel etkilerine de dikkat çekerek, karbon salınımı ve yaşam kalitesini düşüren stres ve zaman kaybının ciddi sonuçlar arasında yer aldığına vurgu yaptı. Bu durumun, bireysel ve toplu taşıma altyapısının daha etkin bir şekilde yönetilmesi gerektiğini gösterdiğini belirtti.

## Mega Projelerin Önemi ve Elektrikli Araçlar

Trafik yükünün azaltılması için mega projelerin önemine dikkat çeken Yüzbaşıoğlu, İstanbul’daki yeni metro hatlarının devreye alınması ve toplu taşıma kullanımının teşvik edilmesinin yoğunluğu hafifletebileceğini ifade etti. Ancak, bu projelerin etkilerinin sınırlı olabileceğine işaret ederek, daha radikal çözümlere ihtiyaç olduğunu belirtti.

Paylaşımlı araç sistemleri, bisiklet yollarının yaygınlaştırılması ve elektrikli araç kullanımının teşvik edilmesi gibi önlemlerin, kent içi trafiği azaltmak için kritik öneme sahip olduğunu vurgulayan Yüzbaşıoğlu, 2025 yılı öngörülerinde artan trafik yoğunluğunun çevresel etkilerinin göz ardı edilemeyeceğini belirtti.

## Şehir Yönetimleri ve Akıllı Ulaşım Sistemleri

ISSD’nin teknoloji alanındaki yatırımlarına da değinen Yüzbaşıoğlu, akıllı ulaşım sistemlerinin trafik yönetiminde oynadığı kilit rolün giderek daha önemli hale geldiğini belirtti. Bu sistemlerin, trafik yoğunluğunun etkin yönetimi için hayati önem taşıdığını ve sürücülere gerçek zamanlı trafik verileri sunarak zaman ve yakıt tasarrufu sağladığını ifade etti.

Ayrıca, trafik yoğunluğunu azaltmak için şehir yönetimleriyle iş birliği içinde projeler geliştirdiklerini belirten Yüzbaşıoğlu, bireysel ve kurumsal düzeyde alınacak önlemlerle trafik yoğunluğunun hafifletilebileceğine dikkat çekti. Artan trafik yoğunluğu, sadece bir altyapı sorunu değil, aynı zamanda bir yönetim ve davranış sorunu olduğunu vurgulayarak, Türkiye’nin şehirlerini daha yaşanabilir hale getirmek için bugünden harekete geçilmesi gerektiğini söyledi.