2025’in ilk çeyreğine dair Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) tarafından yapılan İnşaat Sektörü Analizi Raporu yayımlandı. Raporda sektörün, kamu yatırımlarındaki yavaşlama, yüksek maliyetler, nitelikli iş gücü eksikliği ve küresel ticaret savaşlarının yarattığı finansal risklerden etkilendiği belirtildi. Aşırı korumacı politikaların Türk inşaat sektörünü zorlayabileceğine dikkat çekilirken, TÜİK’in açıkladığı İnşaat Üretim Endeksi’ne göre Şubat ayında inşaat üretiminin aylık bazda %0,3 azalırken, yıllık bazda %12,7 arttığı vurgulandı.
Ekonominin lokomotifi olan inşaat sektörünün önde gelen kuruluşlarından olan Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB), Nisan 2025 sayısında yayımladığı İnşaat Sektörü Analizi Raporu ile ekonomi çevreleri ve sektör tarafından ilgiyle takip edildi. Analizde “Kırılgan Ekonomiler, Çalkantılı Siyaset ve Ticaret Savaşları” konuları ele alındı. Ayrıca, son yaşanan İstanbul Depremi’ne ilişkin açıklamalarda bulunan TMB Başkanı Erdal Eren, afet odaklı kentsel dönüşümün önemine vurgu yaparak sektörün karşılaştığı zorluklara dikkat çekti.
Raporda, 2024 yılında genel ekonomide olumsuzluklara rağmen inşaat sektörünün üzerinde bir büyüme kaydettiği ancak 2025’in ilk çeyreğinde aynı konu ve sorunlarla karşı karşıya kaldığı belirtildi. Yüksek inşaat maliyetleri, eleman sorunu, pazar kaybı gibi zorluklara değinilen raporda, ayrıca küresel ticaret savaşlarının sektöre olumsuz etkileri ele alındı.
TÜİK verilerine göre Şubat ayında inşaat üretiminde yaşanan azalma ve artışlar detaylı bir şekilde incelenirken, inşaat maliyetlerindeki artış da raporda yer aldı. Malzeme ve işçilik maliyetlerindeki yükselişe vurgu yapılırken, 2020’den bu yana en düşük yıllık artışın yaşandığı belirtildi.
Sektördeki problemlere çözüm önerileri de sunulan raporda, kamu yatırımlarında tasfiye imkanı verilmemesi durumunda Gelir ve Kurumlar Vergisi tevkifatında indirim yapılması gerekliliği vurgulandı. Ayrıca, sektörün karşılaştığı finansman sorunlarına dikkat çekilerek çözüm önerileri sunuldu.
Türk inşaat sektörünün yurt dışında üstlendiği projeler ve uluslararası alandaki faaliyetleri de raporda ele alındı. Türkmenistan, Libya, Irak gibi ülkelerdeki projelerde Türk müteahhitlerinin önemli rol üstlendiği belirtilirken, Ukrayna’da yapılacak yeniden inşaat sürecinde Türk müteahhitlerinin etkin olacağı vurgulandı.
İnşaat sektöründeki güven endeksinde yaşanan düşüş, sektördeki belirsizliklerin ve yatırımcı güveninin azalmasının bir göstergesi olarak değerlendirildi. Konut satışlarında yaşanan artışlar, finansman zorlukları ve arz sıkıntılarıyla birlikte sektördeki güven kaybını pekiştirdi.
Son olarak, konut satışlarındaki artışlar ve düşüşler, yabancıya yapılan konut satışlarındaki azalma gibi konuların detaylı olarak ele alındığı rapor, Türkiye’nin inşaat sektörünün karşı karşıya kaldığı zorlukları ve fırsatları geniş bir perspektiften değerlendirdi.
