Hatay Yeniden Canlanıyor Projesi: Depremin 2. Yılında Çalışmalar Devam Ediyor
Hatay, adeta yeniden doğuşunu ilan ediyor. 6 Şubat depreminin ikinci yılında da, Türkiye Tasarım Vakfı önderliğinde yürütülen “Hatay Yeniden Canlanıyor” projesi, sadece bir yeniden inşa sürecine değil, aynı zamanda kültürel mirasın korunması ve geleceğe taşınması amacıyla sürdürülebilir bir şehir modeli sunuyor. Bu proje, deprem sonrası şehircilik anlayışına yeni bir yön verirken, küresel çapta da büyük ilgiyle takip ediliyor.
Master Plan ile Hatay’ın Yeniden İhyası
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığı arasında yapılan protokoller çerçevesinde Türkiye Tasarım Vakfı (TTV), “Hatay Yeniden Canlanıyor” projesine geçen yıl Nisan ayında start vermişti. Depremin ikinci yılında da çalışmalar hız kesmeden devam ediyor. Bu proje, Hatay’ın kültürel mirasını koruyarak ve kent kimliğini yaşatarak bölgenin yeniden ayağa kalkmasını hedefliyor. TTV, ulusal ve uluslararası 53 mimarlık, mühendislik ve planlama ofisiyle yaklaşık 1000 kişinin emeğiyle kolektif bir şekilde oluşturulan projede, Hatay’ın kentsel dokusunun arkeolojik, sosyolojik, ekonomik ve mimari dinamiklerini göz önünde bulundurarak bir master plan oluşturdu. Hatay için hazırlanan master plan, yeşil alanların ve kamusal alanların artırılmasıyla mevcut konut ve ticaret sayısının korunmasını hedefliyor. Hatay’ın Geleceği İçin Yenilikçi Çözümler
Projenin bir diğer dikkat çeken yönü ise, Asi Nehri kolları ve çevresinde, sıvılaşma ve taşkın riskinin yüksek olduğu alanlar da dahil olmak üzere bütünlük arz eden yeşil koridorlar oluşturması. Eğitim, sağlık, idari, dini donatı alanları, spor alanları ve yeşil alanlar artırılarak yeşil koridorlarla bağlandı. Bu sayede Antakya, avlularıyla, yeşil alanlarıyla, kamusal mekanlarıyla ve caddeleriyle daha yaşanabilir ve yürünebilir bir açık şehir haline geldi. Master planın pilot çalışmaları ise Antakya kent merkezi, Antakya tarihi kent merkezi ile Defne, İskenderun, Kırıkhan ve Samandağ ilçelerinde başladı ve devam ediyor.
Projenin bir diğer dikkat çeken yönü ise, Asi Nehri kolları ve çevresinde, sıvılaşma ve taşkın riskinin yüksek olduğu alanlar da dahil olmak üzere bütünlük arz eden yeşil koridorlar oluşturması. Eğitim, sağlık, idari, dini donatı alanları, spor alanları ve yeşil alanlar artırılarak yeşil koridorlarla bağlandı. Bu sayede Antakya, avlularıyla, yeşil alanlarıyla, kamusal mekanlarıyla ve caddeleriyle daha yaşanabilir ve yürünebilir bir açık şehir haline geldi. Master planın pilot çalışmaları ise Antakya kent merkezi, Antakya tarihi kent merkezi ile Defne, İskenderun, Kırıkhan ve Samandağ ilçelerinde başladı ve devam ediyor.
TTV Yönetim Kurulu Başkanı Furkan Demirci, proje hakkında yaptığı açıklamada, “Hatay’ı yeniden tasarlamanın gururunu ve sorumluluğunu taşıyoruz. Hatay’ın kültürel mirasına sahip çıkan ve depreme karşı dayanıklı bir tasarım anlayışıyla oluşturulan proje, dünyanın farklı bölgelerindeki deprem tehlikesi yaşayan şehirlerin tasarımı için bir örnek teşkil etti.” şeklinde konuştu.
Bu proje, Hatay’ın köklü tarihine, kültürel mirasına uygun bir yeniden canlandırma süreci başlatıyor. Hatay’ı sadece fiziksel dönüşüme uğratmakla kalmayıp, aynı zamanda hafızasını ve kimliğini koruyarak geleceğe taşınmasına da katkı sağlıyor. TTV Başkanı Furkan Demirci, bu sürecin sürdürülebilir kılınması için daha geniş çapta bir dayanışmaya ihtiyaç olduğunu belirterek, “Hatay Yeniden Canlanıyor, aslında tüm Türkiye’nin ortak bir projesi. Hatay’ı geleceğe hep birlikte taşımalıyız.” dedi.