Ev ve Şehir Vakfı, Dr. Turgut Cansever’in Mirasıyla Depreme Karşı Önlemleri Tartışıyor!
6 Şubat depremlerinin yıldönümünde, Ev ve Şehir Vakfı, Türkiye’nin mevcut yapılaşma sorunlarına çözüm getirmek için önemli önerilerde bulundu. Ünlü Mimar ve Şehir Plancısı merhum Dr. Turgut Cansever’in kurduğu vakıf, ülkemizin konut ihtiyacını karşılamak için yeni şehirlerin oluşturulmasının önemine vurgu yaptı.
Mevcut yapılar depreme karşı dayanıksız olduğunu gözler önüne serdi
Ev ve Şehir Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Emine F. Öğün, 6 Şubat Kahramanmaraş depremlerinin acılarını yüreğinde hissettiğini belirtti. Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde yaşanan depremlerin, mevcut yapıların ne kadar dayanıksız olduğunu ortaya koyduğunu ifade etti. Bu nedenle, vakıf olarak benzer acıların tekrar yaşanmaması için ellerinden geleni yapmaya kararlı olduklarını dile getirdi.
Yeni şehirlere yönelik projelerin önemi
Ev ve Şehir Vakfı, ülkenin konut ihtiyacını karşılamak için yeni şehirlerin oluşturulmasının kaçınılmaz olduğunu vurguluyor. Şehir planlama, mimarlık, mühendislik, jeoloji gibi disiplinlerin bir araya gelerek, depreme karşı dirençli yapılar inşa etmeye odaklanmaları gerektiğini belirtiyor. Bu doğrultuda, vakıf çalışmalarını değerli akademisyenler ve uzmanlarla iş birliği içinde sürdürüyor.
Depreme dayanıklı yapılarla güvenli bir gelecek inşa etmeliyiz
Türk Ytong Yönetim Kurulu Başkanı Fethi Hinginar, depreme dayanıklı yapıların önemine dikkat çekiyor. Akılcı planlama ve doğru malzeme seçimi ile depreme karşı dirençli binaların inşa edilmesi gerektiğini vurguluyor. Depremin engellenemeyeceğini ancak dirençli yapılarla güvenli bir gelecek kurmanın mümkün olduğunu belirtiyor. Her aşamada titizlikle kurallara uyulması gerektiğini ve doğru malzeme seçiminin hayati önem taşıdığını ifade ediyor.
Sonuç olarak, Ev ve Şehir Vakfı ve Türk Ytong gibi kuruluşların depreme karşı bilinçlendirme ve önlemler konusunda yaptıkları çalışmaların önemini vurgulamak gerekiyor. Deprem gerçeğiyle yüzleşerek, depreme dayanıklı yapılar inşa etmek ve güvenli bir yaşam alanı oluşturmak hepimizin sorumluluğu. Bu doğrultuda, vakıfların ve şirketlerin önerilerine kulak vererek, gelecek nesillere daha sağlam bir Türkiye bırakmak için harekete geçmek önemlidir.