2024 YR4 Asteroiti, Aralık 2024’te Şili’deki ATLAS teleskopları tarafından keşfedildi. Gökbilimciler tarafından çapının 40 ila 90 metre arasında olduğu tahmin edilen bu asteroid, Torino Çarpma Tehlike Ölçeği’nde 3. seviyede yer alıyor. Bu seviye, asteroitin yerel ölçekte etkili olabileceğini ancak küresel bir tehdit oluşturmadığını gösteriyor.
Torino Çarpma Tehlike Ölçeği, Dünya’ya çarpma potansiyeli olan gök taşlarının oluşturduğu tehdidi belirten 11 puanlık bir ölçektir. Seviye ne kadar yüksekse, uzay nesnesinin yaratacağı yıkım da o kadar büyük kabul edilir.
2024 YR4 hala çok uzakta olduğu için bu asteroidin yıkıcı potansiyeli, bileşimi, hızı ve kütlesine bağlı olarak belirlenecek. Gökbilimciler, asteroitin çarpma anında yaklaşık 8 milyon ton TNT’ye veya Hiroşima’ya atılan atom bombasının gücünün 500 katına eşdeğer bir hava patlaması yaratabileceğini düşünüyor.
Bilim insanları, yerel ölçekte tehdit oluşturması sebebiyle asteroite “City Destroyer” yani “Şehir Yıkıcı” lakabını verdi. Asteroitin çarpması durumunda risk altında olan ülkeler arasında Hindistan, Pakistan, Bangladeş, Etiyopya, Sudan, Nijerya, Venezüela, Kolombiya ve Ekvador bulunuyor.
NASA Mühendisi David Rankin, asteroit için bir risk koridoru çizdi ve %2’lik bir ihtimalle asteroitin Dünya’ya düşmesi durumunda bahsedilen ülkeler risk altında olacak. Bu durumda, Birleşmiş Milletler acil durum protokolünü etkinleştirerek gezegeni korumak için harekete geçti.
Dünya’yı yıkıcı potansiyele sahip asteroitlerden korumak için birçok kurum önleyici çalışmalar yürütüyor. NASA özellikle 2023 DART Görevi adı verilen projeyle Dimorphos adlı zararsız bir asteroite roket atarak testler gerçekleştirdi. Bu deney, roketlerin benzer gök cisimlerine fırlatılabildiğini ve bu tür çarpışmaların nesnelerin yönünü değiştirebileceğini kanıtladı.
Asteroitlerin çarpmasıyla ilgili endişeler arttıkça, uzayın derinliklerinde gizlenen tehlikelerle başa çıkmak için daha fazla önlem alınması gerekiyor. Bilim insanları ve uzay ajansları, bu tür tehditleri ciddiye alarak gezegenimizi korumak için çalışmalarını sürdürüyor. Gelecekte, asteroidlerin çarpmasından kaynaklanan riskleri azaltmak için daha fazla strateji ve teknoloji geliştirilmesi gerekecek. Gezegenimizi korumak için bu tür tehditlere karşı hazırlıklı olmamız hayati önem taşıyor.