Depreme Karşı Dirençli Şehirler İçin Kentsel Dönüşüm Şart!

Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (Türkiye İMSAD) Başkanı Tayfun Küçükoğlu, deprem gerçeğine dikkat çekerek, toplumun deprem kültürünü benimsemesinin kritik olduğunu vurguladı. Küçükoğlu’nun açıklamalarıyla, depreme karşı hazırlıklı olmanın ve kentsel dönüşümün önemi bir kez daha gündeme geldi.

Küçükoğlu, Türkiye’nin deprem coğrafyasında bulunduğunu hatırlatarak, her yıl ülkemizde 20-25 bin adet depremin yaşandığını belirtti. Bu gerçekle yüzde 90’lık bir nüfusun doğrudan fay hatlarının etki alanında yaşadığını ifade eden Küçükoğlu, depreme karşı duyarlılığın en üst seviyede tutulması gerektiğini vurguladı.

Depremin beklenmedik bir doğal afet olduğunu vurgulayan Küçükoğlu, toplumun deprem gerçeğiyle yaşam kültürünü benimsemesinin önemine işaret etti. Bu doğrultuda, depreme dayanıklı binaların inşa edilmesi ve toplumun bilinçlendirilmesi gerektiğini belirten Küçükoğlu, depreme karşı hazırlıklı olmanın birincil görev olduğunu dile getirdi.

Toplumsal Farkındalık ve Eğitim Çalışmaları Şart!

Tayfun Küçükoğlu’nun açıklamalarıyla birlikte, deprem olgusunun ülkemizin ana gündem maddelerinden biri olması gerektiği vurgulandı. Küçükoğlu, depremin yerini ve zamanını önceden öngöremediğimizi belirterek, yaşamsal faaliyetlerin deprem riskine göre planlanması gerektiğini ifade etti.

Bu noktada, kamu kurumları ve sivil toplum kuruluşlarının deprem konusunda halkı bilinçlendirmesi ve farkındalığı artırması gerektiğini belirten Küçükoğlu, afet eğitim programlarının yaygınlaştırılması gerektiğini vurguladı. Okullar, iş yerleri, hastaneler gibi kamusal alanlarda depreme hazırlıklı olma kampanyalarının yürütülmesi gerektiğini belirten Küçükoğlu, toplumsal farkındalığın sürekli olarak canlı tutulması gerektiğini ifade etti.

Enerji Verimliliği ve Sürdürülebilirlik Ön Planda Olmalı!

Tayfun Küçükoğlu’nun açıklamaları, depreme dayanıklı şehirler için kentsel dönüşümün aciliyetini de vurguladı. Küçükoğlu, kentsel dönüşüm sürecinin yalnızca yapı değişikliğini değil, ekonomik, politik, kültürel ve toplumsal dinamikleri de içeren bir süreç olduğunu belirtti.

Dönüşüm sürecinde planlama, çevre düzenlemesi, altyapı ve atık yönetiminin özenle yönetilmesi gerektiğini ifade eden Küçükoğlu, yeşil alanların korunması, enerji verimliliği ve çevre dostu bina anlayışının önemine dikkat çekti. Doğru yapılanma ile ülkenin enerji verimliliğine de katkı sağlanabileceğini belirten Küçükoğlu, megakent İstanbul ve diğer deprem riski taşıyan şehirlerin acilen depreme hazırlanması gerektiğini vurguladı.

Küçükoğlu’nun açıklamaları, bilim insanlarının uyarılarıyla da örtüşüyor. Hazırlıksız yakalanılan depremlerin sonuçlarının ağırlığını hatırlatan Küçükoğlu, tüm tarafların işbirliği içinde hareket etmesi gerektiğini belirtti. Geleceğin riske atılmaması için deprem konusunun yoğun bir şekilde ele alınması gerektiğini vurgulayan Küçükoğlu, toplumun deprem kültürünü benimsemesi gerektiğini ifade etti.

Depreme karşı hazırlıklı olmanın ve kentsel dönüşümün öneminin altını çizen Tayfun Küçükoğlu’nun açıklamalarıyla, Türkiye’nin depreme dayanıklı şehirler inşa etme yolunda önemli adımlar atması gerektiği bir kez daha gündeme geldi. Bu doğrultuda, toplumun deprem kültürünü benimsemesi ve kentsel dönüşüm sürecinin başlatılması kaçınılmaz bir gereklilik olarak karşımızda duruyor.