Deprem tehdidi hakkında konuşan Tozburun, ülkemizin öncelikli sorunları arasında bu konunun önemli bir yer tuttuğunu vurguladı. Zemin ve temel mühendisliği imalatlarının sürdürülebilir şehircilik ve yapı stoğunun kullanım sürelerini uzatmak için hayati bir öneme sahip olduğunu belirtti.

Zemin mühendisliği firmalarının birçok özelliğe sahip olması gerektiğini söyleyen Batuhan Tozburun, müteahhitlerin çalışacakları firmanın ekip, ekipman ve riskli işleri yapma konusunda yeterli olup olmadığına dikkat etmeleri gerektiğini dile getirdi. Ayrıca yetki belgesi verilmesi gerektiğini savundu. Firmanın deneyim ve referanslara, teknik bilgiye ve deneyime sahip personele sahip olduğunu belirten Tozburun, farklı hizmetleri tek elden anahtar teslim sunabildiklerini ve müteahhitlere hizmet kalitesi ve hız konusunda avantaj sağladıklarını ifade etti.

Zemin iyileştirme imalatlarının yapıların kullanım sürelerini uzattığını vurgulayan Tozburun, bu çalışmaların bina maliyetinin yüzde 20 ila 30’unu oluşturduğunu ancak yapıldığında geri kalan maliyetin korunduğunu belirtti. Zemin iyileştirmelerinin hem inşaat firmalarının hem de konut sahiplerinin can ve mal güvenliği açısından önemli olduğunu söyledi. Ayrıca İzmir ve çevresinde deprem riskine dikkat çeken Tozburun, kentsel dönüşümün önemine değindi ve vatandaşların bilinçlenmesi gerektiğini vurguladı.

Tozburun’un açıklamalarına göre, zemin ve temel mühendisliği imalatları ülkemizin deprem riskine karşı önlem alması ve binaların güvenliğini arttırması bakımından büyük bir öneme sahip. Müteahhitlerin deneyimli firmalarla çalışarak yapılarını güçlendirmesi ve vatandaşların da bilinçlenmesi gerekiyor. Gelecekte yaşanabilecek depremlere karşı önlem alınması, sürdürülebilir kentler oluşturulması için bu tür çalışmaların devam etmesi gerekiyor.