İzmir’de Zemin Mühendisliği: Potansiyel ve Büyüme
İnşaat sektöründe faaliyet gösteren Tanyer Yapı Zemin Grubu Koordinatörü ve İnşaat Yüksek Mühendisi Batuhan Tozburun, İzmir’de son yıllarda konut ve ticari alanlara yapılan yatırımların artmasıyla zemin mühendisliği alanında büyük iş fırsatları olduğunu belirtti. İzmir’e nitelikli göçün arttığını ve nüfusun da hızla artmasıyla özellikle kent merkezinde çok katlı rezidansların yükselmeye başladığını vurgulayan Tozburun, sektördeki deneyim ve referanslarıyla zemin proje ve uygulamalarında tercih edildiklerini dile getirdi.
**Çalışmalar ve Genişleme**
Tozburun, şu anda Karşıyaka, Alsancak ve Bayraklı’da toplam 5 şantiyede çalıştıklarını ve Alsancak ve Bornova’da 3 yeni şantiyeye kısa sürede başlayacaklarını belirtti. Zemin mühendisliği ve temel çalışmaları alanında deneyimli yaklaşık 200 kişilik bir ekibe ve geniş bir makine parkına sahip olduklarını ifade etti. Farklı uygulamaları aynı anda gerçekleştirebilen şirketin yıllık iş hacmi 100 bin metreye ulaşmış durumda. Ayrıca Aydın, Denizli ve Manisa gibi şehirlerde de zemin çalışmaları yaptıklarını belirten Tozburun, sektördeki büyümelerinin yüzde yüzü aştığını ve Türkiye genelinde ilk 5 firma arasında yer aldıklarını söyledi.
**Deprem ve Kentleşme**
Zemin mühendisliğinin deprem riskine karşı önemine dikkat çeken Tozburun, doğru zemin iyileştirmelerinin bir binanın maliyetinin önemli bir kısmını oluşturduğunu ve bu çalışmaların yapılmaması durumunda binaların dayanıksız hale gelebileceğini vurguladı. İzmir’in deprem riski taşıyan bir bölgede olduğunu hatırlatan Tozburun, kentsel dönüşümün önemini vurgulayarak yaşlı ve depreme dayanıksız konutların dönüştürülmesi gerektiğini belirtti. Hem vatandaşların bilinçlendirilmesi hem de hükümetin acil önlemler alması gerektiğini söyleyen Tozburun, sektördeki firma olarak bu konuda profesyonel hizmet verdiklerini ve müteahhitlere bütüncül çözümler sunduklarını ifade etti.
Belki de sadece benim düşüncemdir, ama İzmir’deki inşaat sektöründeki bu gelişmeler gerçekten etkileyici. Zemin mühendisliğinin önemi üzerine yapılan vurguların ne kadar ciddi olduğunu görmek gerçekten şaşırtıcı. Umuyorum ki, deprem ve kentsel dönüşüm konularında atılacak adımların hızla hayata geçirilmesiyle, İzmir ve Türkiye genelinde daha güvenli ve dayanıklı yapılar inşa edilebilir.












