İstanbul’daki Fabrikaların Şehir Dışına Taşınması: Bir Kentin Dönüşümü
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin sanayi kuruluşlarını şehir dışına taşıma kararı, uzun bir süre önce alınmasına rağmen, eski fabrikalar hala faaliyetlerine devam ediyor ve aynı şekilde devam etmeye hazırlanıyorlar. Bu durumun temel sebebi, şehir dışına gitmek istemeyen nitelikli işçilerin bulunmaması ve organize sanayi sitelerinin şehre uzak olmasıdır. Bu durum, nakliye maliyetlerini arttırmaktadır. Örneğin, Gebze Organize Sanayi Sitesi gibi planlanmış bir OSB’nin bile nitelikli eleman bulma sorunu yaşaması, ulaşım araçlarının eksikliği gibi nedenlerle devam etmektedir.
Fabrikaların şehir içinde kalmasının bir diğer nedeni, inşa edildikleri arazilerin imarlı olmasıdır. Zamanla yapılan kaçak inşaatlar ise çeşitli aflarla yasal hale getirilmiş ve bu nedenle varlıklarını sürdürebilmişlerdir. Şehir dışına taşınma kararı alan fabrikalar, arazilerinin değerleneceğini düşünmüşler ve bu alanlarda konut ve ticari alanlar yapılacağını hesaplamışlardır. Ancak bu hesap, birçok bölgede tutmamıştır.
Yeni fabrikaların yapılamaması nedeniyle, şehir içindeki fabrikalar ve depolar değerlenmiştir. Bu durum, kiralarda artışa neden olmuş ve fabrikaların kendileri değerli hale gelmiştir. Fabrikaların bulunduğu bölgelere konut imarı verilmesi ve yeni konutların inşa edilmesi, fabrika ve konutların yan yana gelmesine ve kötü bir görüntünün oluşmasına neden olmuştur.
Bir şehrin imar planı yapılırken alt yapı, yollar, eğitim alanları, ibadet alanları, ticari alanlar, kamu binaları, tarım alanları, parklar gibi her şey düşünülerek planlanır. Günümüzde en çok insan istihdamı sağlayan yerlerin başında sanayi kuruluşları gelmektedir. 20 milyon nüfusa sahip bir şehirde her yeri konut alanı olarak planlamak ve sanayi kuruluşlarını şehir dışına taşımak, trafik sorununu çözmez aksine şehirdeki insanları trafikte perişan eder. Yetişmiş ve nitelikli işçilerin uzakta olması, organize sanayi bölgelerine gitmeyi zorlaştırmakta ve işçilerin uzun saatlerini yollarda geçirmelerine neden olmaktadır. Bu durum, her sabah ve akşam Gebze ve Tekirdağ yönünde ciddi trafik yoğunluğuna sebep olmaktadır.
İstanbul’daki fabrikaların şehir dışına taşınması, bir kentin dönüşümü anlamına gelmektedir. Bu süreçte, nitelikli işgücü, ulaşım sorunları ve imar planlaması gibi unsurların göz önünde bulundurulması gerekmektedir. Yeni bir kent vizyonu oluşturulurken, tüm paydaşların görüşlerinin alınması ve etkili bir planlama yapılması, şehirdeki dönüşüm sürecini daha sağlıklı bir şekilde yönetmek adına önemli bir adım olacaktır. Şehirlerin geleceğini şekillendiren bu süreçte, dengeli ve sürdürülebilir bir kentleşme hedeflenmelidir.