Dünya genelinde şehirler, herkesin bildiği gibi, sürekli büyüyor. Birleşmiş Milletler’in tahminlerine göre, küresel nüfusun hızla artması ve insanların şehirlere hücum etmesi, 2050’ye kadar mevcut bina sayısının iki katına çıkacağı anlamına geliyor. Bu da demek oluyor ki, dikey binalar yapmak zorundayız ve bu da sürdürülebilir çözümlere olan ihtiyacı arttırıyor.

Paris Anlaşması’nda belirtilen hedeflere göre, birçok ülke 2050’ye kadar binaların ve şehirlerin yüzde yüz net sıfır karbon salımına sahip olmasını amaçlıyor. Bu hedefe ulaşmak için, inşaat sektöründe enerji verimliliğini artıran ve çevresel etkiyi azaltan yenilikçi yaklaşımların benimsenmesi gerekiyor. Türkiye de bu konuda önemli bir adım attı ve binaların enerji harcamasını azaltmayı amaçlayan yeni standartlar getirdi.

İzotim Kurucusu ve CEO’su Salim Ünal da konuyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Şehirlerin geleceği için yeşil cephe sistemleri gibi yenilikçi yaklaşımların önemli olduğuna vurgu yapan Ünal, “Artan nüfus ve kentleşme ile beraber sürdürülebilir yapı çözümlerine yönelmek sadece çevresel bir gereklilik değil, aynı zamanda ekonomik ve sosyal bir zorunluluktur” dedi. Yani aslında, binaların enerji verimliliğini artırmak, sadece doğayı korumakla kalmaz, aynı zamanda ekonomik ve sosyal açıdan da önemli bir gerekliliktir.

Öte yandan, doğru cephe sisteminin uzun vadeli bir yatırım olduğunu belirten Ünal, bu sistemlerin binaların enerji verimliliğini artırarak uzun vadede enerji maliyetlerini önemli ölçüde düşürebileceğini söyledi. Güneş enerjili cephe sistemlerinin entegrasyonu, binaların kendi elektriğini üretmesini sağlayarak enerji tasarrufu sağlayabilir. Ayrıca, akıllı izolasyon sistemleri de dış hava koşullarına göre yalıtım seviyesini otomatik olarak ayarlayarak enerji tüketimini optimize edebilir.

Ünal, “Doğru cephe seçimi, sadece bugünün ihtiyaçlarını karşılamakla kalmaz, aynı zamanda geleceğe yönelik akıllı bir finansal planlama anlamına gelir” diyor. Yani, cephe sistemleri sadece binaların dış görünüşünü değil, aynı zamanda enerji verimliliğini, çevresel etkiyi ve uzun ömürlülüğünü etkileyen önemli bir faktördür.

Sonuç olarak, binaların enerji verimliliğini artırmak ve çevreye duyarlı yapılar inşa etmek, hem çevresel hem de ekonomik açıdan önemlidir. Bu nedenle, sektörün yenilikçi yaklaşımları benimsemesi ve sürdürülebilir çözümlere odaklanması gerekmektedir. Uzmanlara göre, doğru cephe sistemleri seçimi, uzun vadede önemli bir tasarruf sağlayabilir ve binaların enerji verimliliğini artırabilir.